11 Mayıs 2012 Cuma

Terbiyesizim :))))

Günün şarkısı...
Bu yaz bu şarkıyla eğleneceğim  sanırım :)))
Şarkı da klipte eğlenceli...
Yaz gel artıııık :))





Kaç senedir hiç yok tadım

Dolmuyor yerin ah be kadın
Yüz sene geçse nolur yani
Yine özliycem illaki
Bin sene geçse nolur yani
Seni özliycem illa ki ki kiki,



Artık ondan hayır yok sana
Etrafında fazla dolaşma
Artık ondan hayır yok sana
Etrafında fazla dolaşma
Dolaşsan da nolacak yani
Zerre kadar sevmiyor seni
Dolaşsan da nolacak yani
Karakterli ol uza hadi di di diidii



Ama özledim biliyorum pek karaktersizim
Yine de özledim her yüzde onu arıyor gözlerim



Ya sevgilisi aşkı olmuşsa nişanlanmışsa ya evlenmişse


Banane özledim, anlıyorum ben terbiyesizim
Kime ne özledim, keşke son bir kez daha görseydim



Onca yıl geçmiş seni hatırlamaz, İçindeki özlem onu bağlamaz


Ama Çok Özledim...!


Tek birikimin aşk aşkısı, Öpüyor onu başkası
Öpmeyip de napacak yani, konuşturma beni ablası sı sı sısıı



Ama çok özledim biliyorum pek karaktersizim
Yinede özledim her yüzde onu arıyor gözlerim



Onca yıl geçmiş seni hatırlamaz, İçindeki özlem onu bağlamaz


Banane özledim anlıyorum ben terbiyesizim
Kimene özledim her yüzde onu arıyor gözlerim



Ya sevgilisi aşkı olmuşsa nişanlanmışsa ya evlenmişse


Banane özledim anlıyorum ben terbiyesizim
Kimene özledim her yüzde onu arıyor gözlerim

10 Mayıs 2012 Perşembe

Beni Unutma...



IMDb Puanı: 5.6

Tür: Dram, Romantik



Süre: 100 dakika




Yönetmen: Özer Kızıltan




Oyuncular: Mert Fırat, Kenan Ece, Ünal Silver, Aliye Uzunatağan, Açelya Yılhan, Tuba Ünsal




Senaryo: Burak Göral



Takva'nın ödüllü yönetmeni Özer Kızıltan'ın yönetmenliğini yaptığı filmin baş rollerini Başka Dilde Aşk ve Atlıkarınca filmlerindeki rolleriyle sivrilen Mert Fırat ve ilk oyunculuk deneyimiyle göz dolduran Açelya Devrim Yılhan paylaşıyor....



Filmin Konusu: 

Olcay ve Sinan... İkisi de genç, ikisi de henüz bekar ama ikisi de aşka ve gerçek sevgiye olan inançlarını kaybetmiş insanlardır. 
Olcay (Açelya Devrim Yılhan) sevgilisi Hakan'ın (Kenan Ece) kendisini aldattığını öğrenir; Sinan (Mert Fırat) ise ani bir kararla nişanlısı Ebru'dan (Tuba Ünsal) ayrılır. 
İki yaralı kalp tanıştıktan sonra hiç planlamadıkları biçimde birbirlerinden etkilenir ve duygusal bir ilişkiye girerler. 
Fakat Sinan’ın eski nişanlısı Ebru'nun, genç adamdan vazgeçmeye niyeti yoktur. Olcay ve Sinan'ın arasındaki taze ilişkiye bir süre sonra eski beraberliklerinin gölgesi düşecektir. Olcay’ın bazı tuhaf davranışları da aralarındaki duyguların sorgulanmasına neden olacaktır... 
Picole ne der kısmına gelirsek;

Bu filmi mutlaka ama mutlaka izleyin.. 
Mert Fırat bana göre senaryo seçmekte oldukça başarılı... 
Başka dilde Aşk'ta hayran kaldığım bir isim olmam filmi izlememde büyük etkendi ... 
Şimdi de diyorum ki iyi ki izlemişim... 
Ama bayanlar size uyarı ne kadar duygusal değilim deseniz de bu filmde bazı yerlerde gözlerinizin dolmasına engel olamayacaksınız...
Film de çok ayrıntılara girip te büyüsünü bozmak niyetinde değilim ama son sahne mükemmel !!! ve çok duygusal !!! 



Bu film bana aynı ismi taşıyan ve son sahnede beni vuran başka bir beni unutmayı aklıma getirdi. 
Sadece isim benzerliği yani  konuyla pek alakası yok ama o da iyi bir filmdi ... 
Alacakaranlık'ın yıldız vampirinin oynadığı Beni unutma' yı izlemediyseniz onu da film listenize ekleyin derim...


Mutlu günler....




Filmler Filmler...



İzlediğim çeşitli filmler ... Bunlardan "Sherlock Holmes 1 ve 2" tavsiye ederim... Güzel ve akıcı bir senaryo var. Konusu ve film bütünlüğüyle bütçesinin hakkını vermiş bence... İkinci film birincinin devamı niteliğinde... İzleyin zaman kaybı demeyeceksiniz :))




Doğaüstü...
Merak ettiğim filmlerden biriydi... Üç arkadaş bir parti esnasında bir çukur bulur ve korkarak ta olsa buraya girerler ancak çıktıktan sonra hayatlarına süper güçler eklemiş olarak devam ederler... Zihin gücüyle herşeyi yapabilmektedirler... Ancak güç kuvvetlendikçe birini esir almaya başlar ve diğer iki arkadaş onla mücadeleye başlar... 
Film konu açısından doğaüstü trendy ! ini takip ediyor ama bu sefer kurt adamlarımız cadılarımız vampirlerimiz yok bu açıdan ilgi çekici ama bu güçlerinin anladıktan sonra dalga geçmeleri eğleceleri filmin 3/4 kapsadığı için o mücadele çok aza indirgenmiş ve kopuk kalmış... 
Artık seyretmediğim film kalmadı diyorsanız izleyin :))


İyi olan kazansın bana çok övülmüştü ama büyük bir hayal kırıklığı yaşadım... 
İki Cia ajanı kardeş gibiler yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor ve aynı kıza aşık oluyor... Kız kimi seçicek falan derken gelişen maceralar... 
Canım mı sıkkındı izlerken havadan mı bilmem ama ben pek filmi beğenmedim :(


Eşi 6 ay önce ölen bir maceracı gazeteci... 16 yaşında oğlu ve 7 yaşındaki kızıyla bir anda yalnız kalıyor... Eşini çok sevdiği için oralarda yaşamaya  dayanamıyor ve bahçeli bir ev aramaya başlıyor ... Büyük ve güzel bir evi kızı çok beğenince orayı almaya karar veriyor... Ama bir sorun var orası bir hayvanat bahçesi  !!!
Bu hayvanat bahçesinin açılması için çalışmalar yapılması oğluyla yaşadığı sorunlar kendine ve çocuklarına yeni bir hayat kurma çabası... 
Bu filmi izlemezseniz hiç bir şey kaybetmezsiniz :)))




Bahara kısa bir ara :(

İki gündür güneşli miss gibi kokan bahar havasına mola verdik İstanbul'da üstelik yağmur soğukla gelince insan kafasını dışarı uzatmak istemiyor...

O zaman dur yağmur desek bile !!!  şarkımız havaya gelsin :)))


1 Mayıs 2012 Salı

1 Mayıs


Kanlı 1 Mayıs
 olarak anılan 1 Mayıs1977 öncesinde 1 Mayıs İşçi Bayramı için hazırlanan, "Dünyayı Avuçlarında Yükselten İşçi" logosu


İlk kez 1856'da Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesi'nden Parlamento Evi'ne kadar bir yürüyüş düzenlediler.
1 Mayıs 1886'da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Chicago(Şikago)'da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Luizvil'de (Kentaki) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü. O dönemde Luizvil'deki parklar, siyahlara kapalıydı. İşçiler, sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park'a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, 'Böylece önyargı duvarı yıkılmış oldu' şeklinde yorumlanmıştı.
Bu gösteriler 1 Mayıs'ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve 4 Mayıs'ta kanlı Haymarket Olayı'na yol açtı.
Uygulanan yasal baskılarla bu gösterinin tekrarlanması engellendi. 1889`da toplanan İkinci Enternasyonal'de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada "Birlik, mücadele ve dayanışma günü " olarak kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi.



1 Mayıs İşçi Bayramıişçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü. Dünya üzerindeki pek çok ülkede, resmî tatil olarak kabul edilmektedir. Türkiye'de ilk kez 1923'te resmî olarak kutlanmıştır. 2008 Nisan'ında, "Emek ve Dayanışma Günü" olarak kutlanması kabul edilmiştir. 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM'de kabul edilen yasa ile 1 Mayıs resmi tatil ilan edilmiştir.