22 Ağustos 2011 Pazartesi

Televizyon harikaları :)

Güner Ümit'in kadın kılığında Turnike sunması...

 Bu kadarla kalsa iyi bir programında Songül Karlı'ya kızılbaşmısın demesi Star stüdyolarının basılması bir yıl sonra olay kapatılmış ve program yeniden başlamışken  özür dilemeye çalışıp kaş yapıcam derken göz çıkartması ve ekranlardan kaybolmasıdır esas olay...


Medyum Memiş'in Medyum Keto'ya giriştiği saniyeler...

Bu iki medyumun arasının hiç iyi olmadığını görüntünün ultra komik olduğunu ve daha sonra yorum olarak bunlar nasıl medyum tokatı bile göremediler dendiğini hatırlıyorum hatta yazarken yine gülüyorum :) haklılar ama benim güldüğüme bakmayın Keto engelli olduğu için Medyum Memiş'e baya karşı baya eylem yapılmıştı:))) sonuç mu komedi :)))





Uğur Dündar'ın kaçırılan gemiye helikopterden atlayışı


Evet ya ultra süper mega gazeteci Uğur Dündar .. genelde fırın baskınlarıyla uğraştığı yıllardı. Anchorman teriminen çok gazetecilikleri önplandaydı o yıllarda... Helikopterden atlamıştı ya... işte Gazetecilik budur :)



Hülya Avşar'ın Rıcky Martin ile şakalaşırken ünlü şarkıcının kalçalarını yoklaması ...

Bunu da hatırlıyorum çünkü daha gay olduğu ortaya çıkmadan ve ben liseye giderken hastaydım bu adama :) ah gençlik neleri beğeniyormuşuz böyle :)) Hatta Hülya Avşar bunu zaman zaman hala yapıyor..ama sanırım artık bayanlara :)) Dikkat :)






Sarı saçları dekolte giysileriyle ekrana çıkıp hava durumunu sunan Hülya Uğur'un seyirciye veda ederken söylediği "Havalar nasıl olursa olsun sizin havanız iyi olsun" cümlesi...

Evet bu laf tavan yapmıştı kadına uyuz olanlar çoğunluktaydı:)) ben bu lafı hala kullanırım:)) yaşlılık işte...

Benimle Evlenir misin?" programıyla adını duyuran Caner, katıldığı televizyon programına Tülin'in telefonla bağlanması üzerine cinnet getirdi.Bir anda kendisini kaybeden Caner, masada duran su bardağını kafasına vurarak parçaladı.

Kriz programları... evet ilk BBG'yi deli gibi izlemiştim. Geceleri ders çalışacağıma televizyonu açar ona bakardım Melih vardı... Sonra bu bbg serisi geldi onları izlemedim :P Ama bu iki uyuzu da çok net hatırladığıma göre izlemişmiyim ne yoksa basında mı çok çıkmıştı. Kafada bardak kırma olayına gelince filmlerde kullanılan şeker bardaklardan olduğu ortaya çıkmıştı.:))

Programa katılan ve 6 yaşından bu yana geleceği gördüğünü iddia eden Sadri Yıldız, bir anda bağırarak yerinden fırladı ve stüdyoda yuvarlanmaya başladı. Uçan adam olması..
Buna yorum yapamıyorum bile gülmekten:)) vodafone reklamının ilham kaynağı reklam seyretme sebebim :))) Bilindiği kadarıyla uçma çalışmalarına devam ediyor :))

M.Ali Erbil'in canlı yayınlanan Ya Şundadır Ya Bunda programında bir görevlinin pantolonunu indirince büyük bir skandala da imza atması...
Açalım konuyu adamın boxer'ını da indirmesi ve hoooop Yiğidin malı meydandadır durumu :))) Bu yüzden hakkında dava açılmıştı ama dava iş kazası olarak düşmüştü :))) iyide Mehmet Ali Erbil hep cıvıklığın dozunu kaçırırdı zaten... Limon tiki olan bir adam vardı onu taşırdı programlarına...

TV ekranlarının unutulmaz olaylarından biri de Petek Dinçöz ile Can Tanrıyar'ın canlı yayındaki düğünüydü
Çift Beyaz Show'da milyonlarca kişinin gözü önünde evlendi.

Tamamen saçmalığın dik alası bir durum... hoş özgür ülkem benim..isteyen istediği kadar saçmalar...ama bunlar ekran karşısında boşanmadı dimi:P


Yıldo'nun Süpermen kılığında Turnike sunması...

Yıldo bu normal geliyor...cicişlerle de program yaptıysa süperman kılığına girmesi neden anormal olsun ki... kopartırım mı ne bir lafı vardı bir de... bana acayip yapmacık gelir...



Sadettin Teksoy'un kutuplarda kıbleyi arayıp namaz kılması...


ya bu en masumu değil miydi... komik bir adam dı şimdi ne yapıyor acaba ?




Kaan Yakuphan'in haber sunduğu sırada arkasında bulunan dev panonun kafasına inmesi...

böyle şeylere de hep gülerim... Bu adam soyadını mı kısaltmış... ekranı kaplardı... Yakuphanoğullarından... offf!!!



Tolga Gariboglu'nun Hugo yarışmacısı küçük bir çocuktan küfür yemesi... ( Hugo'nun aq. şeklinde )


yorumsuz :)


Sevda Demirel'in Hande Ataizi'ne tokatla dalması...

 :))) ne dedin sen ne dedin sen... :)))))



Reha Muhtar'ın tavanda yürüyen sirk cambazı ile konuşurken ekranda  kendi görüntüsünü ters çevirtmesi ve röportajı bas aşağı yapması...

- Reha muhtar denilince aklıma ilk gelen acı var mı acıdır...:))) Komik adam...
Mahsun Kırmızıgül ile Seda Sayan'ın Reha Muhtar'la Show Haber'e telefonla bağlanmaları ve yaklaşık 3 saat boyunca "sen beni sevdin, ben seni sevmedim..." geyiklerini tüm Türkiye'ye canlı dinletmeleri...

- yorumsuz saçma sapan bir aşk haberiydi... aylarca konuşuldu... reklam aşkı olmayan gerçek duygularla yaşıyorlardı o zaman...
Defne Samyeli'nin gece haberlerini sunarken (1998), "oyuncak pandayla uçak kaçırma" olayında telefon bağlantısı yapıp "Panda canlı mıydı efendim?" diye sorması...

evet hatta uçağı o kaçırdı biz birşey yapmadık :))))
Atilla Taş'ın David Copperfield'in "sahneden kaybolma" gösterisine katılıp, Copperfield'e türlü türlü laflar sokması ve oyunun hilelerini nedensiz bir şekilde milyonlara açıklaması...


-ben yapamıyorum o da hile yapıyor anlatıyım da bir rezil olsun... acaba anlatırım bak beni kızdırma şekilinde bir konuşmaları da olmuşmudur:)))) ham çökelek ya :)))
 Ümit Aktan'ın Japonya'ya gitmediği halde Cunda'daki yazlığından maç anlatması... (Not: Bu bir iddiaydı, olayın içyüzünü bir tek Ümit Aktan bilebilir...)

olabilir Acun Ilıcalı itiraf bile etti :)))



Yıllar önce Hülya Avşar'ın Özcan Deniz'e ''Askerde cinsellik ihtiyacınızı nasıl gideriyordunuz?'' diye sorması ve Özcan Deniz'in ''Senin resimlerinle hallediyorduk'' diye cevap vermesi...

hatırlamıyorum ama Özcan'ı laf giydirme konusunda tebrik ediyorum :))))
Ece Erken'in şarkıcı Kader'i konuk ettiği bir programda, onu Sezen Aksu'nun "Kader, kahpe kader ağlarını ördün mü..." şarkısıyla çağırması. Kader'in canlı yayında darmadağın olması, ve uzun bir süre kendini toparlayamaması...


offf ben bunu atlamışım:)))) süpermiş... benim de kader diye bir arkadaşım vardı :))) tüh aklıma gelseydi yapardım bu espiriyi:)))))


Zekeriya Beyaz'ın Ceviz Kabuğu'nda otelde porno film izlemesi hadisesine, "ne yaptıklarını anlamaya çalışıyordum" seklindeki cevap vermesi ve akabinde gelişen olaylar zinciri...

no comment :)))))))))))
Sabah Şekerleri programını arayan Mehmet Ali Erbil'in konuk şarkıcıdan "Hani kızımız olacaktı..." adli şarkıyı istemesi ve sunucu Özlem Yıldız'ın duygulanıp hüngür hüngür ağlaması...


bir türlü bitmeyen mehmet ali aşklarında biri daha... ay o kıza ne acı çektirmişti... Ben sanırım birazda bu yüzden sevmem mehmet Ali'yi... ama o kızda çok mu saftı:)))
Ali Sami Alkış'ın, Ahmet Çakar ile sağlam kapışıp bir sonraki programda O'na "Bana, senden köpekler gibi özür diliyorum demedin mi?" diye sorması..

:)))))))))))))))
Milli Takım'ın kaybettiği bir maçtan sonra Amigo Orhan'ın stadın içinde  sinsi sinsi bekleyip zamanın teknik direktörü Mustafa Denizli'ye uçarak kafa atması.


:)))) Hak etmiş nasıl yenilirsin sen.... Birde bu bir süre devam eden saha ortasına bayrak dikme muhabbeti vardı... hafızam kötüdür kim ne zaman yaptı hatırlamasam da baya sürmüştü bu muhabbet:)))
Erman Toroğlu'nun "Kale Arkası" programında stüdyoya boylu boyunca kale çizgisi niyetine tuvalet kağıdı serip oluşan o ilginç ortamda dakikalarca yorum yapması...

-Erman Toroğlu ve Ahmet Çakarın her programı olay :)) durun bakın arka arkaya kaç tane çıkar burdan :))) iyi spor magazincisi :))))
TRT Hava Durumu spikeri rahmetli Ersin imer'in "Donsuz Geceler" temennisinden sonra ekranlara veda etmek zorunda kalması...

yazık o zamanlarda işinden oluyormuşsun...şimdi olsan yeniden yeniden kullandırırlar reytingler arttı diye prim yaparlardı :)))


Turgut Özal'ın "İcraatın İçinden" programında ilk kez "Tak bir kaset de havamızı bulalım Semra hanım..." demesi...


evet hatta Turgut Özal'dan sonra nedense bütün liderler her yaz bir açıkhava konserinde Samanyolu şarkısını söylemeyi görev saymışlardı.. birşey ilk kez yapılınca güzel...
İsmail Türüt'ün "Sıkı Dostlar" programında kendini kelebek sanarak cam sehpaya oturmak suretiyle sehpanın bütün yayın hayatına son vermesi...

o narin bir çiçek :))) vayyy tombalak nasıl çeksin seni o masa:))))
Jülide Ateş'in sunduğu "Hop Terelelli" adlı yarışmada, yarışmacının "Bir ülkeyi temsil eden değerli kumaş parçası?" sorusuna "İngiliz kumaşı!" diye cevap vermesi, Jülide Ateş'in bu cevap üstüne gülme krizine girip, 2 reklam arası verilmesine rağmen kendine gelememesi...

yok be güzelim en değerli kumaş ipektir her zaman bilememiş ki:))))
O zamanlar Galatasaray başkanı olan Ali Tanrıyar'ın bir şampiyonluk  sonrası İlker Yasin'in uzattığı mikrofona "Galatasaray'ı sevmeyen ölsün!" demesi, İlker Yasin'in durumu idare etmek için "heyecandan dedi yanlış anlamayın" deyip renkten renge girmesi...

hala tüm fenerlileri çileden çıkaran ve sanırım düşmanlığı katlayan vahim olay:))) Ben Beşiktaşlıyım çarşı herşeye karşı...
Kompela'nın yarım yamalak Türkçe'siyle canlı yayında "Bana p...venk diyo!" diye bağırması...

hahahahah :)))))))))))
Bir Kral Tv vj'inin canlı telefon bağlantısı yaptığı izleyiciye "Nasılız? Bomba gibiyiz değil mi?" seklinde bir soru sorması, ardından izleyici sahsın "Bomba kıçında patlasın!" lafını yapıştırması, vj'in 5 saniye dilinin tutulması...

ikinci hügooo vakası :)))))))))))))))))))))


Sevki Yılmaz'ın ele geçirilen kasetlerinde kriz geçirerek kendisine "komple" kurulduğunu iddia etmesi...

ona komple bir komplo kurulmuş...organize işler bunlar.:))))


aşağıdakilere yorum yapmamaya karar verdim ...
Ceviz Kabuğu'ndan görüsü alınmak üzere aranan kişinin Çiçek Pasajı'nda alem yapmaktayken canlı yayına katılması...



Osman Durmuş'un mektup ile gelen şarbon tehlikesine karşı halkı bilgilendirmesi ve "aha işte bele açarsan bulaşır!.." diyerek mektubu paramparça etmesi...



Euro96 eleme maçlarında milli takımın İsviçre'ye attığı golden sonra İlker Yasin'in "Şapka çıkartacaksınız sapkaaa!!!" diye bağırması...



Şahane Pazar'da su altında nefes tutma yarışmasına katılan adamın boğulma tehlikesi geçirmesi ve bu süre boyunca herkesin "vay be adam rekoru ikiye katladı" deyip adama övgüler yağdırması...



Bülent Karpat'ın "Hop Terelelli Tek Soruda 250" isimli yarışmada "Star öyle verir böyle verir, kazandırır..." diye naralar attıktan sonra elindeki telefonla canlı yayında Noter Nihat yerine bir vatandaşı araması ve vatandasın Karpat'ı bayağı bir dinledikten sonra "ne diyon
kardeşim burası ev!" demesi...



Telegol programında Ahmet Çakar'ın "Beşiktaş hakkında birileri bir şeylerin olması için düğmeye basıyor" lafından bir hafta sonra Reha Muhtar'ın programa katılması ve yanında bir buton getirip Ahmet
Çakar'la "lütfen düğmeye basar misiniz" diye alay etmesi. Ahmet Çakar'in "soytarılığı bırakın!" diye çıkışması...



Kibariye'nin annesi ile meşhur "sofeöerrrr-sofeöerrrr" röportaji...



Levent Kırca'nın açliık grevine başlaması, ertesi gün vazgeçmesi...



Ali Sami Alkış'ın bir futbolcu için "Turgay Seren'i koysan daha iyi oynar" demesi üzerine Turgay Seren'in "yok ebenin.....!" seklinde karşılık vermesi... :)))))))))



Telegol programında, yorumcu Zekeriya Alp'in reklam arasında fenalaşarak hastaneye kaldırılmasının ardından Güntekin Onay ve Ziya Şengül'ün gülme krizine girmeleri...



Reha Muhtar'ın efsanevi falcılar programında alkollü olduğuna dair iddialar üzerine 1 hafta sonraki programında canlı yayında alkol kontrolü yaptırması...



Adının "Fenasi", soyadının "Kerim" olduğunu söyleyen şahsin Yildo'nun canlı yayınına telefonla bağlanması. Yildo'nun olaya, adamın adini ve soyadını birkaç kez söyledikten sonra uyanması...



Cem Özer'in programında Nara isimli bir kadının şiir okurken soyunması...



Tarkan'ın kendisi ile röportaj yapan Savaş Ay'a canlı yayında "çisim geldi!" deyip çekip gitmesi...



Kanal 6'nin Ceviz Kabuğu'nun canlı yayını esnasında "Hulki Cevizoglu'nun kanalımızla artık hiçbir ilgisi bulunmamaktadır!" seklinde altyazı geçmesi...

Tgrt ana haberde hızlı tren kazası anlatılırken altta bant olarak geçen "Tren gelir hoş gelir melodisi için bilmemkaç bilmemkaça tren yazıp kısa mesaj atın" yazısı...

Ebru Gündeş'in kaset tanıtımı sırasında beyin kanaması geçirmesi, bayılması..

Hergün saçma sapan olaylarına daha fazla saçmalık eklenen televizyon programları izliyoruz...aman böyle entel olayım falan diye yazmıyorum bunları... kitap okumuyoruz... filmi evde korsan cd'den yatarak yarı uyuklayarak izliyoruz... tiyatro dersen o da neee konumunda yaşıyoruz... ve izlediğimiz şeyler de bunlar işte... seç kendine haftada iki dizi belgesel neyse işte... seni mutlu edecek sana zevk vericek birşeyleri izle... ama çocukların nasıl televizyon izleme süreleri varsa sende o kadar izle... Bak bu kadar şey yazdım çoğunu hatırlıyoruz... demek o ekranın karşısında bağımlı olmuşuz... Arada çık dolaş...gez... arkadaşlarınla sohbet et bir kır kahvesinde...

Televizyonun esiri olmaaa....























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder